30 Ocak 2012 Pazartesi

Ağır



mevsimsel yalnızlıkları vardır ruhumun
damarları vardır başka şehirlerde
hep bir otobüs biletine bakarken bulurum kendimi
mevsim normallerin üzerinde.

anılar sırtımdaki çantada benimle yolcu
ama hafif, çok hafif.
yalnızlık çok ağır

ve tabi sessizlik
susturamadıgım memleketimin yüzünde gördügüm yüz
hayır ona ait değil
ne söylediğim söz ne de kulaklarımdaki ses

anılar hafif be kardeş, anılar çok hafif
çantalar boş, yollar taş, yalnızlık ağır
eski bir türküye ihtiyacın olduğu an
aslında aradığın kardeş
ve görüp göreceğin şu dünyada
gözünün görmediği değil

4 Ocak 2012 Çarşamba

Kütahya



soğuk, çok soğuk
kapayın kapıları, içeri girebilirler
yerleri buz yaparlar
kayıp düşeriz boşluğu
incinir sıcağımız, üşürüz
üşürüz, üşürüz, üşürüz
belki de bu şehirde yaptığımız tek şey bu
ve tek düşmanımız


küfür etmek istersin ve ağzını açarsın o şehre
diş konuşur, soğuk konuşur


peki ya onlar ne yapsın
bu şehrin kuşları
onlar her yerde, her zaman.
kuş olmak isteriz ya hep, masal
bu şehirde kuş olmak istemezsiniz
olsa olsa bir enstrüman 
ısıtmak istersiniz çünkü yolda yürüyenleri
tanıdık biriyse eğer yoldaki, selam çalarsınız gözlerine
bir dostsa eğer, kucak çalarsınız bedenine
aşık olduğun kişiyse eğer, ellerinizi çalarsınız ellerine 
eğer tanıdık değilse o kişi, ona dualarınızı çalarsınız


bu şehirden ayrılana kadar üşümeye devam
ama seviyorum soğuktan arta kalan zamanı
sırf bunun için üşüyorum